17 Ağustos 2009 Pazartesi

Türkiye' de olan biten herşeye inat; Yaşasın Sanat!


Yer: Marina Yacht Club….


Zaman: Herhangi güzel, hafif esintili bir yaz gecesi…


Sahnede: Siyahlar içinde Ali Poyrazoğlu…


Arkada: Olağanüstü bir pandomim performansı….


Fonda: Bir vals…


Gözün gördüğü yer: Bodrum Kalesi…


Ellerimizde: Black Label ile dolu viski kadehleri…


Yarabbim…Canımı alsa gözüm açık gitmeyeceğim nadir gecelerden biri….Oysa, ne çok korkarım ben ölümden…


Johnnie Walker’ın doğuş öyküsünden, meşe fıçılarından başlıyoruz…
Gözlerimizde siyah uyku bantları… dinleyerek, koklayarak, içerek, hayal ederek devam ediyoruz gece yolculuğumuza…


Karlı bir gecede, Zeki Müren’in beyazın içinde kaybolan klasik arabası, camdan el sallaması ve onun buğulu sesinden “Şimdi Uzaklardasın” ile bitiriyoruz gecemizi…


Ali Poyrazoğlu’nu herkes bilir..Ama onu herhangi bir şekilde sahnede izlemiş mutlu azınlıktansanız, ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız…

O küçük adam; tanrının ona bahşetmiş olduğu bütün aurasıyla sahneye çıkar, kocaman olur ve adeta devleşir.
Hayatın içinde yolu onunla bir şekilde benim gibi kesişmiş pek çok insan onu çok sıcakkanlı, fazla konuşkan hatta kimi zaman geveze bile bulabilir.
Ama işte oraya, o ait olduğu yere, yani sahneye çıktığında; tane tane anlatımıyla, hikayelerini, güldüklerini, kızdıklarını ya da yok saydıklarını; genelde bazı önemli oyuncuların, seslendirmecilerin ve az bazı radyocuların sahip olduğu o tok ve etkileyici sesiyle süsleyip sizi başka başka dünyalara götürür…


Ve bunu yaparken siz, hangi ara, ne diyarlara gittiniz, ne zaman döndünüz anlayamazsınız….


Maharet o mu, yoksa ben, göstere göstere sizi bir yerlere götürdüğünü sanan, toplumun bitmek bilmez kredisini arkasına almış rehber kılıklı,“sanatçı”lardan mı bıkmışım? İnanın bilmiyorum…


Bir başka ödül töreninde ise, yeni türk lirasını sahnedeki spot ışığına tutup, sahteyle gerçeğini ayırmak konusunda bir retorik kurarak “ İçinden gerçekten Atatürk geçmeyen şeylere inanmam ben, işte o sahtedir!” diyecek kadar da alışık olmadığımız yürekli bir duruşu vardır ustanın.

Bugün ona yeniden bir selam çakmak istedim...
Türkiye’de olan biten her şeye inat,
Yaşasın Sanat!…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder