22 Ocak 2010 Cuma

BAŞINIZ ÖNE EĞİLMESİN!

Haklı davanızda,
hakların verilmediği, alındığını öğretisi ile büyümüş bir insan olarak,
geçici hevesler için,
demokrasi adı altında sahip olduğumuz tüm değerleri satan,
kış uykusuna yatan,
uyuyan, uyutan
dalkavuklardan,
yalnız ve güzel ülkemi patron odalarından ve rooflardan sözde kurtaran arsız aydınlardan hicap duyarak,
artık en önemli erdem olan,
unutmayarak ve de unutturmayarak!!!
sonuna kadar ...
beynen ve ruhen...
yanınızdayım...





Yukarıdaki resme iyi bakın...
bu resimdeki kadın 86 yaşındadır...
fikri, düşüncesi her ne olursa olsun,
size uysun ya da uymasın...
ortanın hangi tarafında durursa dursun...
Ankara’nın koynunda,
biçare ayazın dağlayan soğuğunda,
tam 86 yılı durmamacasına koşan yılı devirmiş,
kaç insan evladı kaloriferli evinden, sıcacık yatağından çıkar da,
tekel işçileri ile,
içindeki ateş mum alevine dönmüş bir tenekenin başında,
bir taburede,
sabaha kadar,
onlarla birlikte,
bir yalnızlığı,
bir kaderi,
bir başkaldırıyı,
haklı bir isyanı paylaşır...

O resimde olmak onuru;
siyasetçisini bırakın,
bu dünyada kaç insana nasib olur...

Hırsı kızdırır;
Affı beni de kanatır...
Ama bu yaşıma değin gördüğüm tek gerçek:
Yukarıdaki kadın,
Ateş yanan bir tenekenin başında,
Sabaha kadar,
Tekel işçileriyle,
Ankara’nın ayazındaydı...
ECEVİT soyadı,
bu inancın,
bu desteğin,
halkçılığın diğer adıdır...
Kimsenin adını boşuna dağlara yazmazlar demişti babam...
Haklıymış...

Anlayana
Ozan şöyle devam eder:


Ölenler
dövüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!


Nazım Hikmet



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder